19 Şubat 2025 11:15
/
Güncelleme: 12:03

Boğaziçi’de kafe işgali sürüyor: "Kampüste sermayenin değil, öğrencilerin ihtiyacı gözetilsin"

Boğaziçili öğrenciler, kira artırımı ile yerinden çıkarılması ve yerine EspressoLab bağlantılı olduğu iddia edilen Ethos Kafe’yi bir haftadır işgal ederek protesto ediyor.

Boğaziçi’de kafe işgali sürüyor: "Kampüste sermayenin değil, öğrencilerin ihtiyacı gözetilsin"

Fotoğraf: Evrensel

Boğaziçi Üniversitesi Öğrencisi Gizem

İstanbul – Boğaziçi Üniversitesi’nde öğrenciler Kuzey Kampüs’te bulunan Kuzey Kafeterya’nın kira artırımı ile yerinden çıkarılması ve yerine EspressoLab bağlantılı olduğu iddia edilen Ethos Kafe’yi bir haftadır işgal ederek protesto ediyor. Atanmış yönetim, bu protestolara katılan öğrencilerden 20’ye yakının okula girişini tedbir kararıyla 3 gün süreyle engelledi. Ancak Yükseköğretim Kanununda yer alan Yükseköğretim kurumunda bir veya iki yarıyıl uzaklaştırma cezası ile çıkarma cezası gerektiren suçlarda soruşturma açmaya yetkili amirin teklifi üzerine veya resen rektörün kararıyla otuz günü geçmemek üzere öğrencinin yükseköğretim kurumu binalarına sokulmaması yönünde tedbir uygulanabilir” ifadesi 2024’ün Nisan ayında iptal edilmişti. Bu hukuksuz uygulamaya rağmen öğrencilerin işgali sürüyor.

Üniversite kampüslerindeki pek çok ortak alan uzun süredir zincir kafelerce işgal ediliyor. Üniversiteler içinde öğrenci kantini benzeri ortak alanlar neredeyse kalmamış durumda. Henüz bu kafe zincirleri kampüsler içerisinde bu denli yaygınlaşmadan, daha önce de 2011’in aralık ayında da yine Boğaziçi Üniversitesi’nde öğrenciler öğrencilerin ortak olarak kullandığı alana Starbucks açılmasını protesto ederek kafeyi işgal etmiş ve kafenin işlemesini engellemişlerdi. Boğaziçi Üniversitesi öğrencileriyle neye karşı çıktıklarını, ne talep ettiklerini konuştuk.

“Kampüste kütüphane yok ama zincir kahve dükkanı var!”

Konuştuğumuz öğrencilerin taleplerinin başında kampüste vakit geçirebilecek ucuz bir ortak alan talebi geliyor. İşgal edilen kafede belirli aralıklarla alınan forumlar en azından belirli talepleri ortaklaştırmış gibi görünüyor. Bu talepleri konuştuğumuz bir öğrenci, “Ethos Kafe’nin kapatılmasını, okuldan sermayenin çıkarılmasını ve bu alanın öğrenci inisiyatifinde işletilen bir kooperatif olmasını istiyoruz. Okul yönetimi sermayenin öğrenciler üzerinden para kazanmasını sağlayacağına nitelikli, demokratik ve bilimsel eğitim için alan yaratsın” diyor.

Öğrencilerin Ethos Kafe’ye yönelik tepkilerinin en büyük nedenlerinden biri üniversite kampüsü içerisinde öğrencilerin vakit geçirdiği alanların tasfiye edilmiş olması. Boğaziçi’de kütüphane uzun süredir tadilatta, kulüp odaları merkez kampüsün dışına sürüldü, öğrencilerin kullandığı Baraka isimli alan yıkıldı. Yurtlardaki koşullar da gün geçtikçe kötüleşiyor. Bu durumu bir öğrenci şöyle anlatıyor: “Okulda ne başımı sokabileceğim ne de doğru düzgün oturabileceğim bir yer var. Kütüphaneyi okula giriş senem nedeniyle hiç görmedim. Eskiden kulüp odası olan yerler yurda çevrildi, öğrenciler üçlü ranzalarda kalıyor. Şimdi de daha ucuza kahve içebileceğim ve oturup zaman geçireceğim yer elimizden alınmaya çalışılıyor. Bu okulda öğrenci nerede zaman geçirecek, biz bu okulun bir parçası değil miyiz?​”

“Kahvecinin işgal ettiği alan da öğrencilere ait”

İşgal süresince tartışılan başlıklardan biri işletme müdürünün “Burayı biz işletelim, size başka alan versinler” söylemiydi. Ancak öğrenciler bunu kabul etmiyor. Konuştuğumuz bir öğrenci neden kabul etmediklerine dair, “Bu alan da size tahsis edilsin dediği alan da bizim. Burası bizim üniversitemiz, kampüsümüz. Neden burada talep oluşturarak kahve satacakları bir alan olsun?​” diye anlatıyor.

Ethos Kafe’nin kapatılması talebi ile bu alanın nasıl işlemesine dair çeşitli tartışmalar öğrenciler arasında sürüyor. Öğrencilerin belirttiği temel ihtiyaçlardan biri çalışma alanı yokluğu. Kampüsün moloz yığınları ile dolu olması, dersliklerdeki ve yurtlardaki inşaat çalışmaları, ısınma problemleri ve yemekhane zammı ile birlikte öğrenciler “Elimizden hakkımız olan her şey alınıyor. Ne kalabileceğimiz ne ders çalışabileceğimiz ne de ucuza kahve içebileceğim bir yer var okulda. O nedenle biz bu alanda bunları kendimiz karşılayacağız” diyor.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Emekçiye sosyal konut yok, zengine ‘yatırım fırsatı’ var

Emekçiye sosyal konut yok, zengine ‘yatırım fırsatı’ var

Türkiye’de ev sahipliği oranının sürekli azalmasına ve konut krizinin süreklileşmesine rağmen bir sosyal konut projesi hayata geçirilmiyor; fahiş kiralar nedeniyle halkın barınma sorunu derinleşiyor. Özelleştirilen Emlak Konut ise ‘yüksek gelir grubu’ için düşük faizli, ucuz kredili ‘yatırım fırsatı’ projesi yapıyor.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
21 Şubat 2025 - Sefer Selvi

Evrensel'i Takip Et